Kifoz, omurga yapısı vücudun dik durmasını sağlayan mükemmel şekilde oluşmuş bir sistemdir. Ancak bazı kişilerde birtakım sebeplerle omurga yapısında problemler yaşanabilmektedir. Bu problemlerin başında ise kifoz bulunmaktadır. Halk arasında kamburluk olarak da tanımlanan kifoz; uzun süreçte oluşmakta ve hastada birçok olumsuzluğa yol açmaktadır.
Kifoz; omurganın üst kısmının dışa, alt kısmının ise içe doğru eğildiği ve bu durumun dışarıdan da görülebildiği problemdir. Birçok kişi tarafından sadece duruş bozukluğu problemi olarak görülen bir problem olsa da; tedavi edilmediği taktirde hızla ilerleyen ve iç organların işlevsel özelliklerini sekteye uğratabilecek bir hastalıktır.
Tıp alanında insanın yan radyografisinde 20 derece ila 50 derece eğrilik bulunması kifoz olarak kabul edilmektedir. Oluşum nedenlerine bağlı olarak birçok türü bulunmaktadır.
Kifoz oluşum sebeplerine ve dönemlerine bağlı olarak farklı şekillerde tanımlanmaktadır. Bunun sonucunda kifoz nedenleri de farklı şekillerde incelenmektedir. Kifoz çeşitleri ise aşağıdaki gibidir.
Kifoz problemi yaşayan hastaların en belirgin özelliği kambur duruştur. Bununla birlikte vücut merkezinin yer değiştirmesi sonucunda hastada birtakım ağrılar oluşmakla birlikte sürekli yaşanan bir yorgunluk hali bulunmaktadır. En belirgin ağrı bölgesi ise sırttır. Bu belirtilerin yaşanması durumunda mutlaka bir uzmana başvurulması önerilmektedir. Aksi taktirde hastalık hızla ilerleyecek ve tedavi sürecini zorlaştıracaktır.
Kifoz tanısı için ayrıntılı fizik muayenenin önemi büyüktür. Hastanın dik dururken, eğilirken ve otururken yapılan değerlendirmelerde omurgasının yapısı incelenmektedir. Bununla birlikte takipte olan hastaların zaman içerisindeki omurga değişimlerinin analizleri de nitelikli bir şekilde gerçekleştirilmektedir. Fizik muayene ve takip sürecinin yanı sıra görüntüleme tekniklerinden faydalanılmakta ve sinir sisteminde herhangi bir hasar meydana gelip gelmediği ölçümlenmektedir.
Kifoz probleminin tedavisi oluşum nedenlerine göre uygulanmaktadır. Öyle ki doğumsal ve çocukluk döneminden başlayıp yetişkinlik dönemine kadar devam eden kifoz probleminin tedavisi uzun bir süreci kapsamaktadır. Bu nedenle tedavi sürecine erken başlanılması önerilmektedir.
Omurga hastalıklarında da diğer ortopedik hastalıklarda olduğu gibi tedavinin birincil aşaması hastanın doktor kontrolünde uygulayacağı egzersizdir. Kifoz probleminde de öncelikli tedavi yöntemi egzersizdir. Doktor kontrolünde ve rehabilitasyon merkezlerinde gerçekleştirilen egzersiz programları hastanın şikayetlerini önemli oranda azaltmaktadır. Bununla birlikte fizik tedavi, medikal korse kullanımı gibi uygulamalar da gerçekleştirilebilmektedir.
İlerlemiş kifoz problemlerinde ise söz konusu tedavi yöntemleri yeterli ölçüde etkili olmamakta ve cerrahi müdahaleye ihtiyaç duyulabilmektedir.
Kifoz probleminin ameliyat ile tedavisi osteotomi olarak tanımlanan omurga kemiğinden parça çıkarılarak deformasyonların giderilmesi disiplinine dayanmaktadır. Uzman ekip tarafından gerçekleştirilen kifoz ameliyatı sonrasında hasta 1 gün sonra ayağa kaldırılmakta ve yaklaşık 1 hafta sonra da hastaneden taburcu edilebilmektedir. Ameliyat sonrası iyileşme sürecinde doktorun önerdiği korse kullanımı ve egzersiz programı ihmal edilmemelidir. Kifoz ameliyatından 1 yıl sonra hasta tamamen iyileşmekte ve ağır sportif aktiviteleri dahi gerçekleştirebilmektedir.
Hareket etmek her yaştaki insanların sağlığı için olmazsa olmazdır. Gerek obezite problemine karşı gerekse kalp sağlığının korunmasında hareket etmek ve spor yapmak büyük önem taşımaktadır. Bunlarla birlikte ortopedik hastalıkların önüne geçmede ve tedavi sonrası iyileşme sürecinde de mutlaka uygulanması gerekmektedir. Egzersiz özellikle kifoz problemi yaşayan hastaların doktor kontrolünde ve aksatılmadan uygulanması gereken bir aktivitedir. Günümüzde birçok sağlık kurumu ve rehabilitasyon merkezinde uzman kontrolü ve eşliğinde egzersiz programları yürütülebilmektedir.
Kifoz probleminin tedavisinde egzersiz; kasların güçlenmesinde, vücut denge merkezinin doğru noktada konumlanmasında ve eğrilik nedeni ile yıpranan, hasara uğrayan kas ve bağ dokularının güçlenmesinde etkilidir.
Düzenli bir şekilde uygulanan egzersizler duruş bozukluğunun önüne geçebilmekte ve kifoz probleminin ilerlemesini durdurabilmektedir. Aksi halde kas ve bağ dokuları zamanla çok daha ciddi derecede yıpranacak ve eğrilik artacaktır. Hastanın yaşam kalitesini önemli ölçüde etkileyen kifoz probleminde tanı ve tedavi süreçleri için uzman bir doktora başvurmak ertelenmemelidir.
Ortopedik bir omurga hastalığı olan kifoz; çoğunlukla skolyoz hastalığı ile karıştırılmaktadır. Skolyoz probleminde omurga şekli ‘S’ şeklini alır ve yana doğru bir eğrilik söz konusudur. Ancak kifoz probleminde eğrilik öne doğru oluşmaktadır.