Ayak başparmağında en sık görülen ortopedik problemlerden biri olan Halluks Valgus; hastanın günlük yaşamını etkilemekle birlikte aynı zamandaayak görünümünde estetik problemlere de yol açmaktadır. Halluks Valgus ilerleyici özelliği bulunan ciddi bir ortopedik problemdir ve mutlaka tedavi edilmesi gerekmektedir.
Latin dilinde Halluks; başparmak anlamına gelmektedir. Valgus ise merkezden uzaklaşmak demektir. Ayak başparmağında çeşitli nedenler sonucunda derformasyonlar açığa çıkması ve bu durumun sonucunda da şekil bozuklukları meydana gelmesi olarak tanımlanan söz konusu ortopedik problem, hastada ağrı, hareket kısıtlılığı ve ayak görünümünde estetik problemlere yol açmaktadır.
Halluks Valgus problemi zaman içerisinde ilerleyen ve tedavi edilmediği sürece tedavisi çok daha zor bir süreç gerektiren özelliktedir.
Halluks Valgus problemi ayak deformitesinin arttığı yıllarda daha sık görülmektedir. Genellikle eklemlerdeki aşınma, ayakkabı kullanımının hatalı olması gibi faktörler sınucunda ileri yaşlarda görülen bu problemin en sık yaşana belirtileri şu şekildedir;
Halluks Valgus belirtilerinin yaşanması üzerine ertelemeden alanında tecrübeli bir ortopedi uzmanına başvurulması gerekmektedir. Tanı ve teşhis yöntemlerinin erken evrede uygulanması tedavi sürecinin de konforlu bir şekilde kısa sürede tamamlanmasını sağlayacaktır.
Ayak başparmağında ağrı şikayeti ile ortopedi uzmanına başvuran hastalarda hastalığın kesin tanısının konulabilmesi adına birtakım testler uygulanmaktadır. Ancak Halluks Valgus probleminin teşhisinde hasta değerlendirmesi ve hastanın sağlık öyküsünün de bu değerlendirme sürecine dahil edilmesi büyük önem taşımaktadır.
Ortopedi uzmanı hastanın;
- Yaşını
- Mesleğini
- Sportif aktivitede bulunup bulunmadığını
- Ayakkabı tercihleri gibi günlük yaşam sürecine ait bilgileri soracaktır. Bu bilgiler tanı ve tedavi planlaması sürecinde oldukça faydalıdır. Bunun yanı sıra fizik muayene ve hastanın yürüyüş poziyonunun değerlendirilmesi, diğer ayak parmaklarının durumlarının değerlendirilmesi gibi süreçler de tanı yöntemlerine dahil edilmektedir.
Halluks Valgus probleminin tanı sürecindeki bir sonraki adım ise radyolojik incelemelerdir. Bu incelemeler ile; halluks valgus açısı ile birlikte ayak bölgesindeki diğer kemik ve eklemlerin açısı değerlendirilmektedir. Problemin erken evresinde ameliyatsız ve koruyucu tedavi yöntemlerine başvurulurken ileri evrelerinde cerrahi müdahaleye ihtiyaç duyulabilmektedir.
Halluks Valgus problemi, son yıllarda oldukça sık gözlemlenmektedir. Bu probleme neden olan birçok faktör bulunmaktadır.
Yapılan araştırmalar ve çalışmalar sonucunda Halluks Valgus problemine neden olan faktörler şu şekilde sıralanabilmektedir;
Halluks Valgus probleminde genetik faktörler çok önemli bir rol oynamasa da ailede bnu problemin görülmesi risk faktörü oluşturmaktadır. Bu nedenle ayak eklemlerinin korunması adına; yürüme posizyonu sağlıklı bir şekilde oluşturulmalı, ayakkabı seçimine özen gösterilmelidir.
Halluks Valgus probleminin ilerleyici özellikte bir ortopedik hastalık olduğunu daha önce belirtmiştik. Bu problemin yaşanması üzerine başvurulan ortopedi uzmanı ayrıntılı bir tanı ve değerlendirme süreci sonrasında hastaya özel tedavi planlaması uygulamaktadır.
Erken evre Halluks Valgus problemlerinde tıp literatüründe konsevatif tedavi olarak da tanımlanan semptomları giderici ve koruyucu tedavi yöntemleri uygulanmaktadır. Bu süreçte hastanın yaşadığı ağrı ve yanma hissinin ortadan kaldırılması ile birlikte açığa çıkan şekil bozukluklarının da giderilmesi ve daha da ilerlememesi adına ayakkabı kullanımına dikkat edikmesi ve birtakım aparatlar kullanılması gerekebilmektedir.
Uygulanan konservatif tedavi yöntemleri hastada herhangi bir fayda sağlamadığı ve semptomların yaşanmasına devam edildiği takdirde cerrahi tedavi yöntemlerine başvurulmaktadır. Halluks Valgus Ameliyatı sürecinde karar verilebilmesi için birtakım koşulların açığa çıkması gerekebilmektedir. Bu koşullar ise şu şekilde sıralanabilmektedir;
Yukarıdaki durumların açığa çıkması üzerine doktor, hastanın genel sağlık durumunu da göz önüne alarak cerrahi tedavi yöntemlerine başvurulmasını önerebilmektedir.